10 Ekim 2012 Çarşamba

Aristoteles Meydanı

 

ARİSTOTELES MEYDANI(Aristoteles square)

  

    Aristoteles Meydanı  Selanik'in ana meydanıdır ve şehir merkezinde Nikis Bulvarı (şehrin kıyısında) üzerinde yer almaktadır. 1918 yılında Fransız mimar Ernest Hébrard tarafından dizayn edilmiştir, ama meydanın büyük kısmı  1950'lerde inşa edilmiştir.Meydanı çevreleyen birçok bina yenilenmiştir ve kuzey kısmı büyük oranda 2000'li yıllarda restore edilmiştir.
Aristoteles Meydanı'nı oluşturan on iki bina 1950 yılından beri Yunanistan Cumhuriyeti binaları listesindedir.

     Aristoteles Meydanının tarihi Selanik şehrinin üçte ikisi tahrip eden 1917 Büyük Yangın ile başlar.  1917'deki Büyük Yangından önce, kentin mimarisi Avrupa'da 'temel' olarak kabul edilen unsurlardan yoksundu.1917 öncesinde Selanikte meydanların yokluğunda;  Ernest Hébrard  Megalou Alexandrou Meydanı ("Büyük İskender Meydanı"), şimdi ki Aristotelous Meydanı gibi şehrin büyük meydanları için bir dizi öneride bulundu.
   Selanik için yaptığı planında Hébrard kentin 1917 öncesindeki eksik mimari unsurları uygulamıştır: heybetli cepheler , anıtsal eksen ve Bizans İmparatorluğu ile şehrin bağlantısını vurgulamak için mimar Bizans ve Batı mimarisinin elemanlarını kullanmıştır.Ayrıca Büyük İskender'in bir heykeli meydanın ortasında yer almıştır.
  Bugün, Aristotelous Meydanı tüm Yunanistan'ın en ünlü yerlerinden biridir ve şehrin sosyopolitik yaşamında önemli bir rol oynar. Selanik şehir ile neredeyse eş anlamlıdır . Çok sayıda miting ve siyasi konuşmalar Aristoteles Meydanı'nda organize edilir. Ayrıca meydan  festivaller ve yıllık Noel ve karnaval kutlamaları gibi birçok kültürel etkinlikler için de kullanılmaktadır. Kent için önemli bir turistik alan ve meydanın çevresindeki çok sayıda kafe ve barlar ile genç nesiller için popüler bir mekandır.

   Meydanın solunda Selanik'te ki  en iyi beş yıldızlı otellerinden biri olan Electra Palace Hotel  ve  sağında ise ünlü sinema Olympion bulunmaktadır. Ayrıca aynı adı taşıyan oldukça popüler bir bara ev sahipliği yapmaktadır.
  Aristoteles meydanı  ziyaret eden her yaşta, her kesimden, herkesiz kendine hitap edecek her şeyi bulabileceği bir meydandır. Kafeler, alışveriş yerleri, barlar, kitapçılar, bankalar, oteller v.s. hepsini meydan etrafında bulmak mümkündür. Meydan gece ise ayrı bir güzelliğe bürünür.







9 Ekim 2012 Salı

Allatini Köşkü


  ALLATİNİ  KÖŞKÜ

  Allatini Köşkü 1888 yılında İtalyan mimar Vitaliano Pozelli tarafından yapıldı.Sahibi olan Allatini ailesi  Selanik'in ileri gelen zengin tüccar ailelerinden idi. 31 Mart Vakası sonrası tahttan indirilerek sürgüne Selanik'e gönderilen  Sultan 2.Abdülhamid 1909-1912 yılları arasında bu köşkte kalmıştır. 1926 yılında üniversite olarak , 2.dünya savaşında ise 1940-1941 yılları arasında hastane olarak  kullanılmıştır. Şu an Makedonya Bölge Valiliği (Prefecture of Macedonia) olarak hizmet vermektedir.
--> -->
 Vasilis Olgas caddesi ve Ploutonos sokağının kesişiminde köşede yer almaktadır,merkezden otobüs yada taksiyle çok rahat ulaşılabilecek bir noktadır.




15 Nisan 2012 Pazar

Selanik Bizans Müzesi

 Selanik Bizans Müzesi
      Selanik Bizans kültür müzesi Stratou, Üç Eylül ve Manoli Andronikou caddelerinin kesiştiği kavşakta bulunmaktadır. Müze 11.500 metrekarelik alanda ve modern bir binada iskan etmektedir. Yapımına 1989 yılında başlanılmış ve 1993 yılında tamamlanmıştır. Binanın mimari projesi mimar Kuriakou Krokou’ ya aittir. Bina sabit ve basit mimariye sahip olup, bir yandan Yunan geleneksel mimari özelliklerini taşırken diger yandan da modern mimarinin özelliklerini taşımaktadır. Yunanistan’da son yıllarda yapılan en iyi mimariye sahip olam kamu binası olarak ilk sıradaki yerini almıştır. Daimi sergi salonlarının yanı sıra, bünyesinde özerk, dönemsel sergilere ev sahipliği yapabilecek bölümlere, küçük amfiler, kafeterya – restorant, hediyelik eşya satış mağazası, geniş, ferah ve tarihi eserleri korumak amacıyla geniş kapsamlı, iyi organize ve tam donanımlı bakım atölyeleri barındırmaktadır. Ayrıca büyük, özerk ve geniş fonsiyonlu depolama salonlarına sahiptir. 2005 yılında müze kültürel miras alanında Avrupa Konseyi onur ödülüne layık görülmüştür.

   Müze kapsamında bulunan on bir daimi sergi salonlarında yaklaşık 2.900 adet değişik kategorilerde eserler bulunmaktadır: resimler, duvar resimleri, mozaikler, mimari heykeller, yazıtlar, mutfak eşyaları, sikke, takı, tekstil, giyim, baskılar, el yazmaları, basılı kitaplar ve hatta dağınık mezarlar mevcuttur. Müzede bulunan materyallerin çoğu kuzey Yunanistan, Makedonya ve tabiki Bizans İmparatorluğu’nun İstanbul’dan sonra en önemli şehri olan Selanik çevresinde bulunmuş eserlerdir. Müzede sergilenen eserler hem Bizans dönemini temsil etmekte yani (İsa’dan sonra 4. yüzyıl – 1453) hemde Bizans İmparatorluğu’nun Osmanlı tarafından (1453 – 19.yüzyıl) yıkılışından sonraki döneme aittir. 

     Müzedeki koleksiyonlar anlaşılır bir şekilde görüntülenmekte, müze koleksiyonları ile sanatsal ve entelektüel üretim oluşturulması, kamu ve özel yaşam, din dahil olmak üzere çeşitli yönleri ile, ilk, orta Bizans kültürünün yönlerini ve belirtilerini ve Bizans sonrası dönemde ki ideoloji, politik ve sosyal organizasyonu sergilemektedir.

    

  Müze belirli periyotlarda önemli sergilere ev sahipliği yapmakta, çok yönlü falliyetler yürütmekte, eğitim, bilgilendirme programları, bilimsel seminerler konferanslar, yayınlar ve çeşitli kültürel etkinlikler düzenlemektedir.

    Bizans Kültür Müzesi,Arkeoloji müzesinin hemen arkasında fuar alanın denize doğru aşağı tarafında bulunmaktadır.


Selanik Arkeoloji Müzesi

Selanik Arkeoloji Müzesi

    Selanik Arkeoloji Müzesi Stratou, Üç Eylül ve Manoli Andronikou caddelerinin kesiştiği kavşakta bulunmaktadır. 1962 yılında hizmete girmiştir ve binanın mimari planı mimar Patroklo Karantino tarafından yapılmıştır. Bu yapı Yunan modern mimari akımının bir parçası kabul edilerek koruma altına alınmasına karar verilmiştir. Uzun çalışmalar ve kökten değişikliklerin ardından, müzenin gelen ziyaretçilerin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde 2006 yılında hazır hale getirilmiştir. Müzenin yerleşme yerleri genişletilmiştir, depolama yerleri, bakım koruma ve yönetim yeniden yapılandırılmış, eski kalıntılar günümüzün yeni müze anlayışına ve bakış açısına uygun olarak tasarlanıp yeniden sergilenmesi sağlanmıştır. Müze günümüzde sürekli ve kalıcı sergi salonunun dışında, dönemsel, geçici sergilere ev sahipliği yapmakta, çok yanlı yada katlı salonları bünyesinde barındırmakta, dönem dönem eğitim programları düzenlemektedir.

    Selanik arkeoloji müzesinde Selanik ve Selanik çevresinde yapılan kazılarda elde edilen tarihi eserler sergilenmektedir. Müzede sergilenen bulgular bizlere Makedonya kültürünü tarih öncesi çağlardan antik çağa kadar olan bölümünü sunmaktadır.  Müzede sergilenen sergiler altı ayrı kategoride toplanmakta olup şu karekteristik özelliklere sahiptir. «Tarih öncesi Makedonya», «Şehirlerin doğuşuna doğru», «Makedonya, yedinci yüzyıldan yani İsa’dan sonraki dönemden antik çağa kadar», «Selanik,  Makedonyanın Merkezi», «Makedonların altınları», «Alan, Ev, Bahçe ve yerleşim». Müzede dönemsel dönemlerde büyük sergilere ve aynı zamanda iki ile beş arası küçük sergiler ev sahipliği yapabilmektedir. Müzenin falliyetleri arasında eğitim programları, atölye çalışmaları, bilimsel konferanslar, seminerler, konuşmalar ve eğlence gösterileri vardır. 

            Arkeoloji müzesi,Çimiski caddesi üzerinde,fuar alanın aşağısında bulunmaktadır.Fuar alanında denize doğru aşağıya yürüyerek kolayca ulaşabilirsiniz.



Bizans Hamamı(Loutro)







Bizans  Hamamı(Loutro)

      Selanik şehrinin üst kısmında, Theotoku, Krispu, Filoktitοu ve Hrisostomοu sokaklarının arasında bulunan küçük bir blogda 13. yüzyılın sonunda ve 14. yüzyılın başında yapıldığı tahmin edilen halk hamamıdır. Bizans döneminde bu çeşit yapılar şehirde çok olmuş olsa da, sadece günümüze kadar yıkılmadan kalmış değil hiç zarar görmeden korunmuş olan tek örnek bu dur. Hatta Yunanistan genelinde az bulunan Bizans hamamlarından bir tanesidir. Osmanlı egemenliği esnasında terk edilmemiş, aksine açık kalmış ve «Kule Kafe Hamamı» adıyla tanınmıştır (bulunduğu mahallenin adı böyleydi), fakat  yedi yüzyıl kullanıldıktan sonra 1940 yılında kapatılmıştır.
 
      Selanik Bizans Hamamı kare şeklinde ve üç ana bölümden oluşuyor. Bu üç bölmeden her biri iki daireye ayrılıyor. Birincisi soğuk (frigidarium) binanın girişiydi ve odaları, soyunma odaları olarak kullanılıyordu. Dar ve alçak kapılardan ikinci, ılık (tepidarium) bölüme geçiliyordu. Bunun odalarında sıcaklık orta derecelerdeydi, burada banyo için hazırlık yapılıyordu. Üçüncü, sıcak bölüm (caldarium) asıl banyo odasıydı. Odaların yer döşemelerinin altında sıcak su dolaşıyordu ve kısa sütunlardan oluşan küçük bodrum katında ısınma için sıcak hava dolaşıyordu. Sıcak odalardan birinin çok alçak kubbesi vardı, diğerinin ise yarım daire çatısı. Binanın kuzey kısmında bir çesme ve bunun altında suyu ısıtan bir ateş ocağı vardı. Daha sonra bu su topraktan yapılmış borularla hamamın içine götürülüyordu.

    Selanik Bizans Hamamı uzun yıllar kullanımı esnasında bazı zararlar gördü ve zamanla yapılan eklerle değişti. Ayrıca, önceleri basit olmasına rağmen (yani sadece erkekler veya sadece kadınlar için), Osmanlı egemenliği yıllarında çift kullanımlı hal aldı ve her iki cins de kullanabiliyordu. Yakın zamanda 9. Bizans Eserleri Müşavirliği tarafından onarımı başlamıştır. Şehirdeki turistik gezilerin bir parçası haline getirilmesi amaçlanmaktadır.

   Atatürk'ün evinin üst tarafındaki caddenin devamında,Alaca İmaret Camii'nin yakınında bulunmaktadır.





Hipodrom(Ippodromos)

Hipodrom(Ippodromos)

    Sezar Galerious’un sarayının önemli parçalarından bir tanesi Roma Selanik’inin güney doğu tarafındaki şehir hipodromuydu. 3. yüzyılın sonuyla 4. yüzyılın başında yapıldı ve Galerious sarayı ile Selanik şehrinin doğu surlarının arasındaki yeri kapsıyordu. Toplamda büyüklüğünün yaklaşık 30.000 metre kare, uzunluğunun ise 400 ve 500 metre olduğu tahmin ediliyor. Ayrıca, ana girişinin kuzey tarafından Via Regia’ya (yürüyerek Kamara’nın yanından geçen, büyük ve önemli yol) çok yakın olduğu tahmin ediliyor. Boyunun ise Mitropoleos caddesindeki günümüz katedralinin boyunda olduğu düşünülüyor. Ana kısmına gelince, şu anki hipodrom meydanında olduğu düşünülüyor.

    Selanik’in ünlü hipodromundan bugüne kalan; gözle görülemeyen veya ziyaret edilemeyen birkaç yıkıntıdır. Gözle görülememesinin sebebi ise etrafındaki yüksek binalardır. Tarihi belgelerden biliyoruz ki M.S. 390 senesinde şehir sakinleri gotik korumalara karşı ayaklanmışlar ve yönetici Vuteriosou öldürmüşler çünkü ünlü savaş arabası sürücüsünü araba yarışları öncesi hapsetmiştir. Bu olayın trajik sonuçları olmuştur: İmparator Theodosios’un emriyle halk hipodroma kapatılmış ve Gothios’lar yaklaşık 7.000 Selanikliyi katletmiştir. O zamandan itibaren kana bulanmış hipodrom hiç kullanılmamıştır, zamanla terk edilmiş ve daha sonraki yıllarda hipodrom taşları yeni inşaatlar yapmak için kullanılmıştır.

Galerius Sarayı(Anaktoro Galeriou)

Galerius Sarayı

      Gaius Galerius Valerius Maksimianus kısacası Galerius M.S. yaklaşık 250 yılında Sardika yakınlarında günümüz Sofya Bulgaristan’ında doğdu. Ailesi çiftçiydi, kendisi de gençlik yıllarında  çobandı. Cesaret ve yetenekleri sayesinde Roma ordusunda ilerledi ve doğduğu alt tabakadan ayrıldı ve Roma ordusunda üst rütbelere ulaştı. 3. yüzyılın sonunda imparator Dioklitianos büyük bir değişim yaptı. Roma İmparatorluğunun yönetimini ortak yöneten dört lidere verdi fakat her bir dört lider ayrı coğrafi bölgelerdeydiler (tetrarşi olarak bilinir). Bu dört parçadan bir tanesinin, Balkan yarımadasının yönetimi de Galeriusa verildi.

   



  299 yılında Galerius Perslere karşı kazandığı son zaferde sonra yerleşmek için Selanik'i seçti. Bu Roma şehrinin güney doğu bölgesinde 150.000 metre karelik Rotonda’dan denize, doğu tarafından Aya Soyfa kilisesine kadar uzanan çok büyük bir arazide gösterişli bir saray bloğu inşaa etti. Burada sadece saray görevlileri ve uşakları kalmıyordu, şehrin türlü hizmet binaları ve tapınakları da yer alıyordu.

    Ana saray günümüz Navarinοu meydanı ve Dimitrious Gounaris sokağı arasında bulunuyordu. Denize karşı inşaa edilmiş ve günümüzde toprak altında kalmış olan birçok binadan oluşuyordu. Kral dairesinin günümüze dek ayakta kalmayı başarmış bazı parçaları kötü durumda olsalar da, zamanında bu yapıların ne kadar gösterişli olduğunu anlatmaya yeterli: daire ve odalar, kemerli büyük bir daire, hamamlar, dıştan sekiz çaplı içten ise yedi kubbeli bir bina. Yer mozaikleri kalıntıları, mermer döşemeler sarayın ne kadar parlak, zengin ve gösterişli olduğunu gösteriyolar. Bugün, kazı, kurtarma ve onarım çalışmalarıyla bu harika eserlerin bir kısmı gün ışığına çıkarmayı başarmıştır.

  Galerius sarayı kalıntıları Kamaranın hemen aşağısında araç trafiğine kapalı olan Navarinou yürüyüş yolundadır. Bu tarihi bölgeye ulaşmak için Kamara'dan Egnatia caddesini geçerek aşağıya denize doğru yürümeniz yeterlidir. Bu tarihi alan açık müze şeklindedir,ücretli olarak içine girip gezebileceğiniz gibi,yukarıdanda bakıp,inceleyebilirsiniz.











Eski Agora (Arxaia Agora)

Eski Agora(Arxaia Agora)

  Agora Roma Selanik’inin kalbinde, yaklaşık yirmi dönümlük bir yerde bulunuyordu ve üç yüzyıl boyunca M.S. 1. yüzyıldan M.S. 4. yüzyılın sonuna kadar şehir yönetiminin merkezi olmuştur. Agora’daki yapılar dikdörtgen şeklinde boyu 146m ve eni 97m mermer döşemeli bir meydanın etrafına inşaa edilmişti.Meydanın üç tarafında, doğu, güney ve batı korintiakos ritminde iki sıra sütun bulunuyordu. Meydanın kuzey kısmı, günümüze kadar korunmuş olsa da, boş bırakılmıştı yani agora bir Π şeklindeydi.

     Agoranın doğu kısmında kütüphane, darphane ve kayıt binaları bulunuyordu. Ayrıca çift kullanımlı bir tiyatro bulunuyordu. Tiyatro, aynı zamanda Selanik şehrinin toplantılarının yapıldığı meclis ve sanatsal faaliyetler için kullanılan yer idi. Güney kısmında bir depo bulunuyordu. Batı tarafında ise bazililkalar ve mahkeme binaları bulunuyordu.
   
     Günümüze bu önemli yapıt ilk haliyle korunmuyor fakat birçok kalıntılarını Olimbou, Filippou, Makedonikis Aminis ve Agnostou Stratiotou sokaklarının kesiştiği noktada bulmak mümkün. Bu bölgeye özen gösterilmiş ve turistik hale getirilmiştir.

Selanik'teki eski Agora büyük, gösterişli ve hayat dolu bir yerdi. Roma İmparatorluğun’da hizmet binaları, sosyal yaşamın her alanı ve şehir sakinleri tarafından insanlarla doluyordu. Şehrin bu bölgesi geliştirilmiş, arkeolojik kalıntılar değerlendirilmiş ve ziyaretlere açılmıştır. Bugün, agoranın iki kısmı restore edilmiştir ve kültürel faaliyetler için kullanılmaktadır ( Gizli Pasaj olarak bilinen güney kısmındaki yeraltı bölümü). 


Yahudi hamamı


Yahudi Hamamı

     Yahudi Hamamı Selanik'in güney batısında ki Kral Herakliou ve Komninon kavşağında bulunmaktadır. Bilinen büyük bir Osmanlı hamamıdır. Bugün bölge Çiçekçiler ismiyle de anılmaktadır ve 1951 yılından beri bölgede çiçekçi dükkanları faaliyet göstermektedir. Türkçe belgelere göre yapı bir çok değişik isimle anılmıştır. Örneğin, «Halil Ağa Hamamı, Pazar-ı Kebir Hamamı, Pazar Hamamı, Kadınlar Hamamı». Yapı esasen Yahudi Hamamı olarak anılmaktadır. Çünkü yapı Yahudilerin çok yoğun olarak yaşadığı bir mahallede yapılmıştır.

      Bütün veriler, gerek inşaat, gerek tipolojik ve gerek morfolojik, bize yapının 16. yüzyılın ilk çeyreğinde yapıldığını işaret etmektedir. Hamam, 750 metre karelik bir alanı kaplamaktadır, iki bölümden oluşmaktadır yani her iki cinsiyet tarafından da kullanılmaktaydı. Her bölüm kare şeklinde büyükçe bir salondan oluşmakta, her biri büyük bir yarım küre kubbe ile örtülüdür ve küçük bölmelerden oluşmaktadır. Her biri ayrı ayrı bölmelere ev sahipliği yapmaktadır. Hamamın her iki bölümüde tipik şekilde biçimlendirilmiş olup (soğuk, ılık ve sıcak su) ve hipokaust* sistemi mevcuttu. Ayrıca hamamın içinde yardımcı odaları, tuvaletler mevcuttu. 
    Hamam’ın arka tarafında bir su deposu ve suyu ısıtmak için ateş yakıldığı bir yer vardı. Bütün yapı taştan ve tuğladan yapılmış, dış duvarlar özellikle öncelikli olmak üzere ve Bizans emaye işi kagır taklitiyle inşa edilmiştir. Anıt’ın iç kısmı zengin dekore edilmiş: kubbelerin çatıları güçlü sıva ile kabartmalı desenler ve bunların ortasında kubbeyi aydınlatmak için  sekizgen yada asreroitler kullanılmıştır. Duvarların yüzeyinde doğal çiçek motifleri yer almaktadır.


Hipokaust: Romalıların MS. 1. yüzyılda kurdukları merkezi ısıtma sistemidir. Bu sistem bir yapının zeminine inşa edilen bir fırınla işlemekteydi. Fırının ürettiği sıcak hava sütunlardan oluşmuş "hipokaust" adlı kanallardan geçiyor ve buradan da bir bacayla evin duvarlarına veriliyordu. Genel olarak halka açık hamamların ısıtılmasında kullanılsa da soğuk aylarda evlerin ısıtılmasında da kullanılmıştır. Bu Roma icadı 5.yüzyılda Roma İmparatorluğu yıkıldıktan sonra Batı'da unutulmuştur.

Bezesten

Bezesten

    Bezesten, Selanik merkezi pazarının bulunduğu Benizelous ve Solomou caddelerinin kesiştiği noktalarının köşesinde Selanik’in merkezinde bulunmaktadır. Selanikte kalan en önemli Osmanlı yapılarındandır. Bezesten şu anlama gelmektedir: «Kumaşların yada bezlerin pazarı», bu nedenle bölgede bulunan yapılar genellikle pahalı ve çok lüks kumaşların satıldığı bir ticaret merkeziydi. Ayrıca ipek kumaşlarının ve diğer eşyaların ticaretinin yapıldığı bir bölgeydi. Ayrıca bu bölgede malların kalite kontrolu yapılıyor ve paraların karşılıklı eşit değerleri saptanıyordu. 
   
     Bezestenin 15. yüzyılda inşa edilmiş yani Osmanlının klasik çağ mimarilerindendir.Bazılarına göre Sultan ikinci Mehmet tarafından 1455-1459 yıllarında yapılmış; bazılarına göre ise ikinci Beyazıt tarafından 15. yüzyılın sonlarında inşa edilmiştir. 1978 Selanik depreminden sonra kubbe kısmında yapılan restorasyon çalışmaları esnasında Türkçe, Yunanca, Fransızca ve Slavca dillerinde yazılı oymalara rastlanmıştır. Bu da bizlere şunu göstermekte yani o dönemde bölgede yapılan kapalı çarşının inşasında bir çok inşaat ustalarının çalışmıştır. Günümüzde sergi salonu olarak kullanılmaktadır.
      
     Bir dikdörtgen yapı olup dört giriş kapısına sahiptir yani yapının her köşesinde bir giriş kapısı mevcuttur. Yapının üzeri kurşundan yapılmış iki sıralı şekilde kubbelerle kaplıdır. Binanın iç kısmında altmış dokuz küçük boyda dükkan ve dış kısmında tahtadan yapıldığı tahmin edilen kırk dört dükkan mevcuttu. Şu anda binanın çevresinde bulunan dükkanlar 20. yüzyılın eklemeleri olup 1917 Selanik yangından sonra yapılmış yapılardır.

Aziz Dimitrios Kilisesi(Agios Dimitrios Kilisesi)

Aziz Dimitrios Kilisesi(Agios Dimitrios Kilisesi)

     Aziz Dimitrios kilisesi Selanik’in merkezinde, aynı ismi taşıyan caddenin üzerinde bulunur ve Selanik'te ki en önemli kiliselerden bir tanesidir.Türkiye Başkonsolosluğuyla(Atatürk'ün Evi) aynı cadde üzerinde,caddenin başındadır. 

    Selanik aristokrasisinden Dimitrios bilinen bir Roma vatandaşı ve Roma ordu subayıydı. Hristiyanlığı kabul etti ve dini faaliyetlerde bulundu. M.S.303 yılında tutuklandı,bir halk hamamının alt katına hapsedildi ve orada boynu vuruldu. Sonrasında, hristiyanlar şehidin bedenini öldürüldüğü yere gömdüler.
Geleneklere göre şehidin öldürüldüğü yere 4. yüzyılda küçük bir tapınak yapıldı. Bu küçük tapınağın yerine 413 yılında İllirikos lideri Leontios’un emriyle güzel bir bazilika yapıldı. Bu kilise 7.yüzyılda bir yangında yok oldu fakat kısa sürede yerine yenisi yapıldı. Daha sonraki yıllarda kilise zararlar gördü, işgallere uğradı, hasarlar gördü ve Osmanlı egemenliğinde camiye dönüştürüldü ve müslümanların hizmetine sunuldu  ve cami olarak kullanıldı.
   
     1917 yılında bu tarihi kilise Selanik’in büyük kısmını yok eden yangında tamamıyla yandı. Yanmış olan bina daha sonraki yıllarda onarıldı ve 1949 yılında tekrar hristiyanların ibadetine açıldı ve o günden itibaren kilise olarak kullanılmaktadır. 1988 yılında UNESCO dünya kültür mirası olarak ilan edildi.

     Aziz Dimitrios kilisesi çok büyük ve yüksektir (43.58m boy, 33m en). Beş kubbeli ahşap tavanlı bazilikadır. Doğu kısmında ayrı bir kubbe oluşturulmuştur. Bu son kubbenin altında günümüzde müze olarak kullanılan, bodrum katındaki ibadet alanı bulunur. Bu kilise simmetrisi, çok çeşitliliği,gösterişi ve kudretiyle ünlüdür. Akıllıca ayarlanmış orantılar, boyunun belirginleştirmesi, sütunları, bazı özelliklerinin daha belirgin yapılması, pencereleri, ışıklandırması, harem odalarındaki mermer süsler bu binanın bazı morfolojik özellikleridir. 1917 yılındaki yangında yok olmayan mozaik süslemeler ve duvar resimleri 5. yüzyıl ve 15. yüzyıl arasında adı bilinmeyen zengin kişiler tarafından yapılmış bağışlardır, bizans resim sanatının eşsiz örneklerinden olup ve görülmeye değer bir kilisedir.